<$BlogMetaData$

24 July 2006

Moda Bostanı*

Kadıköy-Moda tramvay hattında Moda havuzu’nu geçip Fransız Asompsiyon Kilisesi’ne doğru dönmeden sahile bakan Bomonti çay bahçelerine doğru devam edildiğinde sağda kalan bostan. Yaklaşık iki yüz yıldır sebze ve meyvelerle kaplı olmaktan alabildiğine uzak da olsa, sınırlarını belirleyen sokağın da adını veren bu alana bostandan daha uygun bir ad vermek oldukça zor gibi. Zira an itibarıyla alanın akıbetiyle ilgili olarak anlaşmazlık içinde olan resmi kurumlar, işlevsizlik ve sorumsuzluklarıyla tam da birer bostan korkuluğu portresi çiziyorlar.

Bundan iki yıl öncesine kadar üzerinde Moda Sabit Pazarı’nı barındıran alan, zamanında bir hayırsever tarafından cami, çeşme, park ve spor sahaları yapımı gibi amaçlarla kullanılması koşuluyla Evkaf Nezareti’ne (Vakıflar Bölge Müdürlüğü) bağışlanmış. Vakıflar, Kadıköy Belediyesi’ne kiraladığı alandan 1992’den itibaren kira alamayınca, işgalci konumuna düşen belediye, seksenli yılların sonunda açılışını yaptığı sabit pazarın 2004 yılı sonunda yıkılmasına engel olamamış. Eski Moda bostanında halen bir cami, muhtarlık, postane ve sağlık ocağı binalarının da aralarında bulunduğu birkaç bina, bir otopark, bir halı saha, bir de yıkılan sabit pazarın yerine yapılan bir yeşil alan bulunuyor. Aslında tartışmalar da büyük ölçüde bu yeşil alan üzerinde yoğunlaşıyor. Çünkü alan üzerinde idare ve denetim yetkisine sahip olan Vakıflar, yıkımdan sonra buraya iş merkezi ve katlı otopark yapılabilmesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne plan tadilatı başvurusu yapmış.

Alan, Kaymakamlık afet planında ‘deprem toplanma alanı’ olarak geçiyor. Koruma Kurulu’nun alanın anıt eserlere bitişik olduğundan onayları alınmadan bina yapılamayacağına dair kararı var. Ayrıca Vakıflar’a bağışlanırken kullanım amaçları sınırlanmış bir arazi olduğundan ticari amaçlar için kullanılması, bağış yapan kişinin vasiyetine aykırı görünüyor. Kadıköy Belediyesi de, semtlerini devlet ve sermaye yıkımından koruma konusunda duyarlı Moda sakinlerinin tepkisine karşılık, yıkımdan kısa süre sonra arazinin yeşil alan ve park olarak düzenleneceğinin teminatını vermiş ve gerçekten de buna yönelik düzenlemeler yapmıştı. Ancak bütün bunlara rağmen mahallenin muhtarı Oğuz Sarıcaoğlu, alanın geçtiğimiz ay içinde sonuçlanan bir ihaleyle bir kişiye kiralandığını söylüyor.

Öyle görünüyor ki, Modalılar mücadeleye devam etmezse semt sakinlerinin ayaklarının gittikçe alıştığı bu küçük ama işlevsel yeni park, yeni planın uygulanabileceği bir yıl sonrasına kadar göz boyayıp, sonunda kaderine razı edilecek. Üç devlet kurumunun işbirliğiyle kaybettirilmiş bir eşek edasıyla bir daha buldurulacağı zamanı bekleyecek. Tam da Joni Mitchell’in Big Yellow Taxi’de işaret ettiği türden bir gelenin gideni aratma hali hasıl olacak. Altında sevgililerin soluklandığı, çocukların top oynayıp eski sabit pazarın kedilerinin köpeklerle fink attığı salkım söğüt ve daha önceden kesilen dört telli kavak müzeye konacak, giriş on lira olacak. Seyrek kesilen çimenlerin hışırtısıyla uyanmak özlenecek.

*Tarih Vakfı "İstanbul" Dergisi - Temmuz 2006

0 Comments:

Post a Comment

<< Home